Yoklukların ülkesinden mülteciler ülkesine zorlu kader

Cansuyu Derneği olarak yardımlar ülkenin birçok noktasına ulaşmıştır. Mülteci kampları nedeniyle bölgede hacimli bir çalışma gerçekleştiren Cansuyu Derneğinin Ramazan çalışmalarınd

Cansuyu Derneği 2015 Ramazan çalışmaları kapsamında mülteciler coğrafyası Cibutiye yardımlarını ulaştırdı. Son dönemde Doğu Afrika ve Yemende yaşanan çatışma ve savaşların etkisi ile Doğu Afrika’nın küçük ülkesi lokasyonundan dolayı adeta bir mülteciler ülkesine dönüştü. Ağır iklim şartları ve kendine has verimsiz toprak yapısıyla Cibuti halkının özellikle sıcak dönemlerde yaşamakta zorluk çektiği Cibuti son yıllarda ağır bir mülteci akınıyla zor günler yaşıyor. Kendi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken Cibuti özellikle Ramazan ayında daha da zor duruma düştü. Buna rağmen mültecilerle hayatı paylaşan Cibuti halkı dış yardımlara muhtaç bir halde.

 

Doğu Afrika’nın Tüm askeri Operasyonlarının Lojistik Üstü

 

Uluslararası kurumlarında çalışmalar yaptığı ülke aynı zamanda işgal edilmiş bir ülke görüntüsüne sahip. Ülke yönetiminin müsamaha göstermesi ile Doğu Afrika ve özellikle Somali operasyonlarını gerçekleştiren Batılı güçlerin lojistik merkezi ve askeri üssü olarak da hizmet veren ülkedeki Müslümanlar bu durumdan dolayı çok huzursuzlar. İşgal görüntüsünü ortadan kaldırmaya yönelik olarak bölgede Batılı yardımlar yapılsa da halk bu yardımlara karşı mesafeli ve soğuk durmaktadır. Son dönemde Somali savaşının etkisi ile ülkeye gelen büyük mülteci akını karşısında hem Cibuti devleti hem de halkı bu uluslararası yardımlara yönelmek zorunda kalıyor. Son dönemde Eritre’de yaşanan siyasal olaylarında etkisi ile bölgeden Cibuti’ye mülteci akını gerçekleşti. Ayrıca Yemende ortaya çıkan savaşın etkisi ile de Yemenden Cibuti’ye büyük bir insan hareketi gerçekleşmiştir.

 

Siyasi İstikrarsızlık Hayatı Olumsuz Etkiliyor

 

Cibuti demografik olarak çoklu millet yapısına sahip bir ülke. Ağırlıklı olarak Somali, Affar ve Yemenlilerden oluşan bölgede yakın zamanda gerçekleşen seçimleri İhvanı Müslim’in hareketine bağlı siyasi gruplar kazandılar. Yönetimin tek yönlü olarak tanımadığı seçimlerin ardından tüm muhalif gruplar tutuklandılar. İç kriz nedeniyle insani amaçlı çalışma yapan gruplarında çalışamaz hale geldiği Cibuti’de durum pek iç açıcı değil. Uluslararası yardımların devlet eliyle dağıtıldığı ülkede son siyasi süreçler ve mülteci hareketinin de etkisi ile bu durum tamamen meşrulaştırılmış görülüyor. Ülkenin bölge çalışmaları ile ilgili uluslararası pozisyonu düşünüldüğünde bölge yardım çalışmaları açısından bu durum bir handikap olarak görünmektedir. Göreli istikrarlı yapısıyla bölgede Batılı ülkeler tarafından model ülke olarak görülmektedir. Sahip olduğu liman ve deniz ticareti ile iç Afrika için işbirliğinin kaçınılmaz olduğu söylenebilir. Bölge de ticari çalışmalar yapan Batılı ülkeler içinde istikrarın silah zoruyla da olması gereken bir ülke olarak düşünülüyor.

 

CANSUYU İzzetli Affarların Diyarında

 

Bölgede yaşanan insani durum ve özellikle mültecilerin içinde bulunduğu güncel durumu araştırmak amacıyla bölgeye bir Cansuyu Derneği ekibi gönderilmiştir. Somali kampları başta olmak üzere Yemen kamplarında inceleme ve görüşmelerde bulunan Cansuyu heyeti aynı zamanda Ramazan Yardım çalışması da yaparak bölgeden dönmüşlerdir. Cibuti şehir merkezi başta olmak üzere tarihi şehirleri Tajura ve OBOK’ta insani yardım çalışmaları ile binlerce Cibutili Müslümanla temas edilmiştir. Bölgede ki son durum değerlendirilmiş ve Ramazan vesilesi ile fakir bölge halkına yardımlar ulaştırılmıştır. Binlerce insana ulaştırılan yardımlarda bölge halkının Osmanlı ve Türkiye ile ilgili güncel ve derinlikli bilgilere sahip olduğu gözlenmiştir. Habeş eyaletine bağlı önemli bir şehir olan Tajura da insanlar kendisini hala Osmanlı tebaası olarak algılamaktadır. Cansuyu derneği görevlilerinin üzerlerindeki ay yıldızlı kıyafetlere büyük bir muhabbetle sarılan bölge halkı oldukça derinlikli bir Osmanlı algısına sahiplerdir. Batılı istilacılarla Osmanlı askerlerinin yaptıkları savaşlara şahit pek çok insan yaşayan bir hafıza olarak hala hayattadır. Evlerin çatılarında hala Osmanlı bayrakları asılı durmaktadır.

 

Rufai Tarikatının Kurucusu Ahmet El-Rufainin Toprakları

 

Bölge aynı zamanda Tasavvuf tarihinin çok önemli bir büyüklerinden Ahmet El-Rufainin (Rh.A) de topraklarıdır. Bölgede güçlü bir İslami inşanın olduğu önemli bir gerçektir. Cansuyu Derneği bölgede aldığı bir bilgiyle Ahmet El-Rufai hazretlerinin makamının ve irşat tekkesini de arayarak bulmuştur. Bu durum bölgede ki sağlam dini zeminin güçlü bir ifadesidir. Makamın olduğu bölge de halk ile görüşmeler yapılarak Ramazan çalışması kapsamında erzak dağıtımı yapılmıştır.

 

CİBUTİ BÜYÜKELÇİSİ’NDEN CANSUYU’NA TEŞEKKÜR

 

Cibuti Büyükelçisi Hasan Yavuzun bölge de çok önemli kamu diplomasi faaliyetleri bulunmakta ve örnek çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu çerçevede Türk kamu kuruluşları ve Sivil Toplum Kuruluşları ile Cibuti ve çevresindeki yardım ve projeler konusunda bir değerlendirme toplantısı ile ortak koordinasyon sağlanmıştır. Yapılan toplantıyla yardımlarda mükerrerliğin önüne geçilecek şekilde bölgeler paylaşılmıştır. Bu şekilde ülkenin tamamında bütüncül bir çalışma gerçekleşmiştir. Yapılan toplantı sonrasında geniş katılımlı bir iftar programı ve Türkiye günü ile çalışmalar başlatılmıştır.

 

Cibuti’ye CANSUYU

 

Cansuyu Derneği olarak yardımlar ülkenin birçok noktasına ulaşmıştır. Mülteci kampları nedeniyle bölgede hacimli bir çalışma gerçekleştiren Cansuyu Derneğinin Ramazan çalışmalarından Cibuti’de 12.000-15.000 insan yararlanmıştır.

 

Affar Dilinde Eskimez Bir Şarkı: “Osmanlılar... Osmanlılar... Osmanlılar...”

 

Cibuti Fransız sömürgeciliğini çok ağır tecrübe etmiş bir İslam diyarıdır. Ağır sömürgeciliğin etkisi bugün de devam etmekte ve Batılı güçlerin bölgede var ettiği terörün lojistiği tamamen bu bölgede bulunmaktadır. Ağır iklimi ve volkanik toprak yapısı ile insanın yaşam konusunda çokça zorlandığı, gördüğümüz en zor arazidir. Tajura şehri Müslüman Affar halkının yaşadığı bir bölge olarak her türlü insani yardıma muhtaç bir bölgedir. Burada yapılan bir yardım çalışması esnasında her tarafta Türk bayraklarını gören  ve bunların Osmanlı torunlarına ait olduğunu öğrenen yaşlı bir Affar teyze yüksek sesle bir şarkının kısa nakaratını tekrar etmeye başlıyor. Ne söylediği tercüme edildiğinde “Osmanlılar iyidir, Osmanlılar hoştur ve Osmanlılar çok namusludur.” dediğini hayretle öğreniyoruz. Bu kısa nakaratın şöyle bir de hikâyesi varmış: Fransız askerleri Cibutiyi istila ederken her türlü zulmü yapmışlar. Fransız muhibbi olan azınlık az bir kitle Tajura'ya giren Fransız askerlerine alkış ve şarkılarla hoş geldin merasimi yapmışlar. Bu merasim esnasında ‘Fransızlar iyidir, Fransızlar hoştur ‘şeklinde tezahüratta bulunmuşlar. Bu durum Müslüman halkın çok ağrına gitmiş. Kısa bir zaman sonra Osmanlının Habeş Eyaleti valisi askerleri ile Harar'dan çıkıp bölgeye gelmiş ve Fransızları denize dökmüş. Aziz Affar halkı Osmanlı askerlerine duydukları şükranla sokaklara çıkarak bugün teyzenin bizi gördüğünde söylediği şarkıyı söylemişler: “Osmanlılar iyidir, Osmanlılar hoştur ve Osmanlılar çok namusludur.” İşte Afrika’da ki derin hafıza budur. İşte Affar halkının derin hafızasındaki şifre de aynıdır.

 

İNSANİ KRİZ HAD SAFHADA

 

Doğu Afrika bir bütün olarak birbirine bağlı bir bölge. Bölgenin tüm noktalarında kriz var. Özellikle Somali’de yaşanan istila ve buna karşı gösterilen mukavemet neticesinde Güney Somali olmak üzere ülke yaşanmaz halde. İstikrar ve güvenlik sorunu nedeniyle yaşanması imkansız hale gelen Somali’den Kenya, Etiyopya, Cibuti, Sudan ve pek çok ülkeye büyük mülteci akını var. Bu mülteciler kendi oluşturdukları şartlar içinde yaşamaya çalışıyorlar. Bu şartlarda bulundukları bölgenin imkânları ile kısıtlı. Özellikle Cibuti göreli istikrarlı yapısıyla fazlaca göç almaktadır. Zaten fakir olan ülke bu göçlerle yaşanmaz hale geldiğinden dış yardımlara muhtaç haldedir. Ramazan ve kuraklıkla birlikte bölgede adeta insanlık dramı yaşanmaktadır. Ayrıca AFFAR halkının yaşadığı Tajura ve OBOK bölgesinde de insanlar ağır iklim şartları ve susuzlukla mücadele etmektedirler. Bir Osmanlı şehri olan Tajura ve OBOK’ta yaptığımız yardımlar bölge halkınca çok değerli algılanmaktadır.

 

ÖLÜMDEN KAÇTILAR ÖLÜMLE BAŞBAŞALAR

 

Bölgenin yeni gündemi çerçevesinde Yemen savaşından etkilenen Yemenliler de Cibuti’nin OBOK bölgesine gelmişlerdir. Basit balıkçı tekneleri ile ölümden kaçan insanlar OBOK kıyılarındaki geçici barınaklarda ülkelerindeki savaşın bitmesini beklemektedirler. Kıyı sahilinde her hangi bir üretim faaliyetinin mümkün olmadığı OBOK’ta BM tarafından yapılan geçici çadırlarda 50 derece sıcaklığın altında yaşam mücadelesi vermektedirler. Ramazanın da gelmesi ile zorlaşan hayata tutunabilmeleri amacıyla büyük bir dağıtım yaptık. Pek çok bölgedeki kumanyamızın iki katına ulaşan miktarda yaptığımız yardımların yapılması öncesinde yardımı Kızılhaç’a teslim etmemiz ve onlar eliyle dağıtım yapabileceğimiz söylenmişti. Bunun asla gerçekleşmeyeceğini ve Kızılhaç’a vermektense bu gıdayı burada ateşe veririz ve asla Anadolu halkının yardımlarını bir Müslüman halka Kızılhaç eliyle dağıttırmayız ve bu yardımı dağıtacağız kararlılığımız karşısında yetkililer geri durdular ve dağıtımımıza her çadıra ulaştırmış olduk.’

 

 

Yazı: İsmail Mansur ÖZDEMİR

 

17-07-2015