Afrikalının aklını da almışlar

Cansuyu İzmir Temsilcisi Ahmet Yorulmaz, Derneği’nin faaliyetlerini anlattı. Yoğunluk olarak Afrika ülkelerine yardım ulaştıran Cansuyu, Afrika halkına balık tutmayı öğretiyor. Git

Derneğin İzmir Temsilcisi Ahmet Yorulmaz, Cansuyu Derneği’nin faaliyetlerini anlattı. Yoğunluk olarak Afrika ülkelerine yardım ulaştıran Cansuyu, Afrika halkına balık tutmayı öğretiyor. "Gitmediğimiz yer bizim değildir" diyen Ahmet Yorulmaz, “Afrika halkının yeraltı ve yerüstü ürünlerini aldıkları gibi akıllarını da almışlar” şeklinde konuştu.

“Sıfırdan Başlamak İçin”

Neden Afrika diye sorduğumuzda, sıfırdan başlamak için cevabını veren Cansuyu Derneği, İzmir Temsilcisi Ahmet Yorulmaz,  “Afrika açlık yoksulluk sefalet içinde. Türkiye’nin en geri kalmış beldesi neresi ise o köyden 70-80 yıl daha gerisinde. Afrika’nın birçok köyünde bizim karasaban dediğimiz alet bile yok. Tarım çok düşük seviyede çapalarla yapılıyor. Zamanında Osmanlı’nın terk etmek zorunda kaldığı bölgelere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ümmet bilinciyle o bölgelere ulaşmaya çalışıyoruz. Gitmediğimiz yer bizim değildir. Oradaki ümmetin çocuklarına sahip çıkmaya çalışıyoruz.” dedi.

“Balık Tutmayı Öğretiyoruz”

70 ülkede faaliyet gösteren kurum, ağırlıklı olarak Afrika ülkelerindeki insanlarla buluşuyor. Ahmet Yorulmaz, gittikleri ülkelerdeki tarım faaliyetlerini anlattı. Yorulmaz, ”Bağış yapan insanlarımız sayesinde Afrika’da su kuyuları açıyoruz. Su oradaki insanlar için büyük bir nimet. Biz bunu hiçbir karşılık beklemeden yapıyoruz. Yaptığımız su kuyuların başındaki taşın arkasında bağış yapıp bu su kuyusunun açılmasını sağlayan insanlarımızın isimleri yazıyor.” dedi. Gittiğimiz topraklardaki insanlara balık vermiyoruz, balık tutmayı öğretiyoruz diyen Ahmet Yorulmaz, ”Bizim sebze ve meyvelerimizi bilmiyorlar. Bildikleri doğada yetişen 3-5 sebze ve meyve çeşidi var.  Bizde o bölgelerden toprak alıp, o ülkenin çeşitli şehirlerden getireceğimiz insanları maaşlı olarak dikiminden hasatına kadar çalıştıracağız. Hasadından sonra bu insanlara o ürünlerin tohumlarını vereceğiz ve ‘gidin kendi şehrinize ekin’ diyeceğiz, 10 yıl içerisinde tarım zeminini o ülkeye yaymış olağız. “ diye konuştu.

Müslümanlığa Sahip Çıkıyorlar

Sadece ülke insanlarına yardım etmekle kalmayıp, Müslümanlığa sahip çıkan ve Müslümanlığı yaymayan çalışan dernek, misyonerlerin çalışmalarına anti-misyonerlik çalışmalarla karşılık veriyor. Ahmet Yorulmaz, “O ülkelerde ciddi mana da Siyonistler, emperyalistler şuanda misyonerlik çalışmalarını sürdürüyorlar. Müslüman olan bölgelere ağırlık vererek o bölgedeki insanları Hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar. Bizde bunlara anti-misyonerlik olsun diye Fransızca Kuran Meali bastırıp iletmeye çalışıyoruz. Buradaki amacımız insanların İslamiyet’i birinci kaynaktan öğrenmelerini sağlamak bilgi sahibi olsun istiyoruz. Çad’da Fransızlar 300 çocuğu kaçırdı. Ortaya çıkmayan daha onlarca bu şekilde olay var. Misyonerler bunları alarak kendi ülkelerine götürüyorlar. Bir kısmını mafyaya, bir kısmını fuhuş mafyasına, bir kısmını da kendi ideolojilerine göre misyoner olarak yetiştirip yine kendi topraklarına getirip kiliselerde görevlendiriliyorlar. Biz oralara gitmeksek bu böyle gider ve Müslümanlık öyle bir noktaya gelir kaide bile anılmaz.” dedi.

“Kalıcı Eserler Bırakıyoruz”

Ahmet Yorulmaz, “Orada eğitim düzeyi çok düşük yüzde 1 ve 2’lerde. Eğitim düzeyini arttırmak için külliye çalışmalarımız var. Külliye dediğimiz yerde cami, okul, şadırvan ve bayanların eğitim alabilmesi için ayrı bir bölümümüz var. İlkini Kamerun’da yaptık. Çad’da yaptığımız külliyenin adı Prof. Dr. Necmettin Erbakan. Şimdi de Kamerun’un kuzeyinde bir külliyemizin temelini atacağız. Ocak başı gibi de Toga da atılmış olacak, önümüzdeki yılın ortalarında da bu iki külliye açılmış olacak. Mali de projemiz var bu şekilde Afrika ülkelerinde yayılabildiğimiz kadar yayılmayı planlıyoruz. Başta terzilik olmak üzere, Mali’de şu an meslek kursları açıyoruz. Onlar hala elde etmiş oldukları tahılları bizim dibek dediğimiz şeyle un yapmaya çalışıyorlar. 1 teneke mahsulü 1 haftada un yapıyorlar. Oysa çok sabit bir değirmen makinesiyle işleri daha da kolaylaşır. ” şeklinde konuştu

O topraklar da Şükür Var

Afrika insanlarının şükür ve teslimiyet duygularının çok güçlü olduğunu vurgulayan Ahmet Yorulmaz, “O bölgelerde şükür ve teslimiyet var. Çok istisna evinde, doğadan topladığı otlarla haftanın 1-2 gününde tek çeşit yemek yapabiliyorlar. Oradaki insanların akıl yaşı 6-7. Sıtma binlerce çocuğun ölümüne sebep oluyor. Sıtmanın ilacı ise bizim paramızla 1 lira. İşte 1 lirası bile olmayan bu insanların çocukları bu hastalık yüzünden ölüyor. İçilebilir su olmadığından dolayı her 15 saniyede bir çocuk hastalık sebebiyle ölüyor. Açlıktan bahsetmiyorum bile.  Bir annenin hangi çocuğunun öleceğine kadar vereceği bir kıtadan bahsediyorum. “ dedi.

Hükümetlerle iş birliğimiz yok

Ahmet Yorulmaz, “Biz hükümetlerle iş birliği yapmıyoruz. O bölgelerde kendimize edindiğimiz partner kuruluşlar aracılığıyla veya gittiğimiz bölgede Cansuyu Derneğimizi kurup resmi gazetede yayınlandıktan sonra oranın resmi kurumu olup çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sadece gittiğimiz bölgedeki Büyük Elçilikleri ziyaret ediyoruz. O ülkede yapmış olduğumuz faaliyetleri elçiliklerimize aktarıyoruz ki o ülkelerin siyasileri karşısında elleri güçlensin.” diye konuştu.

Sinem Alan Söyleşisi

03-12-2014