Burası Kara Kıta, Burası Benin, Burası Afrika

Kara kıtada bir çocuk adı İman. Nasır tutmuş ayakları, umutla parlayan gözleri var. Elini elimin üzerine koyuyor, renkleri karşılaştırıp elimi okşuyor...

 

5 gündür günde en fazla 2’şer saatlik uykularla Batı Afrika ülkesi Benin'in bir ucundan diğer ucuna koşturuyoruz. Yorgun ama çok mutluyuz.

 Su kuyuları açıyoruz -burada su hayat demek-, kurbanlar kesiyoruz, en önemlisi yokluğun ne demek olduğunu ve Türkiye’de ne kadar lüks bir yaşam sürdüğümüzü görüyoruz...

 Kara kıtada bir çocuk adı İman. Nasır tutmuş ayakları, umutla parlayan gözleri var. Elini elimin üzerine koyuyor, renkleri karşılaştırıp elimi okşuyor...  Dönüp gözlerime bakıyor. Bir tebessüm edince boynuma sarılıyor...

 Burası Afrika, Kara kıta...

 Çocuklar bana bakınca önce korkuyor. Sonra uzaktan sessizce izliyor. Tebessüm edince yanıma yaklaşıyor. Küçücük bir şeker umut oluyor. Arkadan el sallarken yüreğim burkuluyor.

 Ahh, burası Kara Kıta...

 En ücra köşelerdeki köylere kadar gitme imkanım oldu. Araçla, yürüyerek… Hepimizin konuştuğu tek ortak lisan; 'Selamun Aleykum'

 Müslim? diye sorduktan sonra tebessüm beliriyor. Gerisini gözler konuşuyor... Çünkü onlara yardım eden tek beyaz adam; Müslüman…

 Ebubekir Macit

 27.10.2012

07-03-2013