Genel Başkanımız Mustafa Köylü 28. MTB Kongresi'nde konuştu

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği 28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, Ankara'da gerçekleşti.

 

Kongrenin açılışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajında; kongrenin Türkiye ve İslam alemi için hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, şunları kaydetti: "İslam dünyasının farklı bölgelerinden kongreyi teşrif eden misafirlerimize 'ülkemize hoş geldiniz' diyorum. Bu vesileyle ESAM kurucu Başkanı Bahri Zengin ağabey ile Milli Görüş davasının lideri 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle yad ediyorum. Çatısı altında görev almış, büyük ve güçlü Türkiye sevdasına gönül vermiş tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."

 

Mesajında, ESAM'ın 1969'da bir avuç idealist insanın öncülüğünde kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "ESAM aradan geçen tam yarım asırlık sürede yaptığı araştırmalar ve düzenlediği konferanslarla Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve sosyal yönden kalkınmasına önemli katkılarda bulunmuştur. ESAM ayrıca yetiştirdiği bürokratlar, siyasetçiler, iş adamları ve akademisyenlerle ülkemizin beşeri sermayesini daha da zenginleştirmiştir.

 

Bu sene 28'incisi düzenlenen Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, ESAM'ın çalışmalarını sadece ülkemizde sınırlı tutmayıp, tüm İslam coğrafyasını kucaklayan bir anlayışla yürüttüğünün bir nişanesidir. Başta komşumuz Suriye ve Irak olmak üzere gönül coğrafyamızda adaletsizliğin, zulmün, çatışma ve kardeş kavgasının arttığı bir dönemde kongreniz çok daha büyük anlam ve önem kazanmıştır."

 

Kongreye katılan ilim, siyaset ve düşünce insanlarının iki gün boyunca Müslümanlarla beraber ve tüm insanlığı etkileyen meseleleri etraflıca istişare edeceğine olan inancını vurgulayan Erdoğan, "Yeni bir dünya için barış, adalet ve merhamet, temasıyla düzenlediğiniz kongrenin İslam dünyasının vahdetine, dayanışmasına ve kardeşliğine vesile olmasını diliyorum." temennisinde bulundu.

 

Yeni Bir Dünya İçin Barış, Adalet ve Merhamet temasıyla düzenlenen programda konuşma gerçekleştiren liderler, Yeni Dünya Düzeni’nin İslam ülkeleri tarafından inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Birlik ve beraberlik vurgusunun öne çıktığı programda liderler, Yeni Bir Dünya’nın mesajını verdi.

 

60 ülkeden 120’ye yakın İslam önderinin katıldığı programda, başta İslam coğrafyasının sorunları olmak üzere dünyanın meseleleri masaya yatırılarak, çözüm yolları üzerinde istişareler yapıldı.  Green Park Hotel’de düzenlenen programa Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Bangsmoro Başbakanı Hacı Murat İbrahim, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Bülent Arınç, Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, siyasi parti ve STK temsilcileri, İslami hareket liderleri ve yüzlerce vatandaş katıldı.

 

Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylüyaptığı konuşmada şunları kaydetti: “İslam coğrafyasında yaşanan bütün bu şiddet tek bir merkez tarafından idare edilmekte ve Müslüman topluluklar rahatsız edilmektedir. Fas’tan Endonezya’ya kadar bütün İslam coğrafyası dizayn edilmek isteniyor. Bunu da artık saklama gereği bile duymuyorlar. Büyük Ortadoğu Projesi adı altında bir kısmına ambargo, bir kısmını öldürecekler, bir kısmında çatışma çıkaracaklar. Bunlar artık sır değil. Bunların hepsini artık biliyoruz. Peki, bunu nasıl engelleyeceğiz, nasıl düzelteceğiz? Bu sadece siyasilerin çözeceği bir problem değil, toplumun bütün katmanlarının elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu tür programlar yaparken, bunun alt komisyonlarının da yapılması gerekiyor. Kültür, sanat, teknoloji, ekonomik, sağlık vs. gibi her alanda komisyonların kurulup bir işbirliğinin tesis edilmesi gerekiyor. Bu kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

 

ESAM Genel Başkanı Recai Kutankonuşmasında “Dünyanın dört bir tarafından teşrif ederek bu salonda oluşturduğumuz muhteşem tabloyu mutlulukla seyrediyorum” diyerek konuşmasına başlayan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, “Mutluyum, çünkü bu salonda kalbi mazlum İslam coğrafyası için çarpanları ve insanlık âleminin saadeti için çırpınanları, çalışanları görüyorum. İslam âleminin seçkin şahsiyetleriyle böylesine önemli bir toplantıyı düzenlemek ESAM için büyük bir onurdur. İki gün sürecek olan kongremizde İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu birlikte değerlendireceğiz. Meydana gelen hadiseleri birlikte inceleyeceğiz. İslam dünyasında meydana gelen değişim ve gelişmeler çerçevesinde meseleleri tartışacak, ortak hedefler ve çözümler konusunda görüş alış verişinde bulunacağız. Medeniyetimizin yeniden inşasına yönelik ortak adımlarımızı belirlemeye çalışacağız. Ülkelerimizin ve yeryüzünün imar ve ıslahı için Müslümanlar olarak üzerimize düşen görevlerimizi nasıl yerine getireceğimiz hususunda görüş ve önerilerimizi paylaşacağız” dedi.

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a teşekkür ederek konuşmasına başladı. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin ilk hamisinin Erbakan Hoca olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin bu yılki ana konusu, ‘Yeni Bir Dünya İçin; ‘Barış, Adalet, Merhamet.’ Bunlar aynı zamanda insanlığın en fazla ihtiyaç duyduğu evrensel değerlerdir.  Bugün küresel ölçekte birçok krizden bahsediliyor; iktisadi kriz, siyasi kriz, iklim krizi, finans krizi, banka krizi, borsa krizi vs. Hayır, bugün dünya çok daha önemli bir krizle karşı karşıyadır; o da, insanlık krizidir. Adalet krizidir, merhamet krizidir. Adalet olmadan barış, merhamet olmadan da sağlıklı işleyen adalet olmaz. Sadece BM verilerini dikkate alsak dahi bugün dünya genelinde tam 402 yerde çatışma, iç savaş veya karışıklık var. Maalesef bunların 360’ı İslam coğrafyasına ait bölgeler. Onlarca yıldır Afganistan’da, Filistin’de, Keşmir’de ve son yıllarda Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Arakan’da her gün yüzlerce insan kadın, yaşlı, çocuk can veriyor. Savaş ve işgaller yüzünden 71 milyon insan evini, yurdunu, ülkesini terk etmiş durumda.  Şu an biz bu toplantıyı yaparken; yaklaşık 250 milyon çocuk savaş ve çatışma ortamının içinde bulunuyor. Son 10 yılda 2.5 milyondan fazla çocuk bu çatışmalarda hayatını kaybetti.  15 milyondan fazla çocuk ise yaralandı ya da sakat kaldı.  Soruyorum; böyle bir dünyada barıştan, huzurdan bahsedilebilir mi?” diye konuştu.

 

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürkise yaptığı konuşmada, “Ben bugün İslam âleminin içinden geçtiği sebepleri ayetlerle anlatmaya çalışacağım. Müslümanlar kâmil mümin olmadıkları için yaşadıkları bu bela ve musibetlerin içine düştüler. Günümüz Müslümanları Allah’tan uzaklaştılar, öyle olmasalardı Allah mutlaka onları içine düştükleri durumdan kurtarırdı. Günümüzde kâfirlerin müminlere galip geldiği görüntüsü var. Allah ne diyor; ‘Gerçekten inanıyorsanız üstün gelecek olan sizlersiniz” dedi.  “Eğer Müslümanlar kâmil müminler olsalardı, Allah diğer milletlerin, onların üzerinde herhangi bir hâkimiyet kurmalarına izin vermezdi” diyerek konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Günümüz Müslümanları kâmil îman sâhibi olsalardı, Allah C.C. onları hor ve hakir durumda bırakmayacağını Âli İmran Sûresi 176. Ayet’inde şöyle bildiriyor: ‘Allah, pisi temizden ayırıncaya kadar, müminleri içinde bulunduğunuz şu  (sıkıntılı) durumda bırakacak değildir.’ Yine Allah C.C., her durumda kâfirlere karşı Müminlere yardım edeceğini Enfal Sûresi’nin 19. Ayet’inde: ‘Muhakkak ki Allah müminlerle beraberdir’ diyerek teminat altına  almış. Bugünün Müslümanlarının önemli bir kısmı, dünya ve âhiret saâdetini teminat altına alacak olan, Allah’ın bu destek ve yardım vadini bir tarafa bırakarak, dünyayı âhirete tercih etmişler ve Batılılar gibi yaşamaya özen gösteriyorlar. Müminde bulunması gereken, Allah’a teslimiyet ve O’nun emir ve yasaklarına itaattir. Bu hâl, müminlerin yaşayışına uygun değil, Kur’ân-ı Kerîm’de âkibetleri bildirilen kavimlerin hallerine uygun görünüyor.  Öyleyse içine düştüğümüz bu üzücü durumdan kurtulmak istiyorsak, geçmişte yaşadığımız gibi, tekrar Allah’a tam teslim olarak yaşamaya çalışmalı ve etrafımızdaki insanları da bu güzellikleri yaşamaya çağırmalıyız. Başka bir yol yoktur.”

 

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nde alınacak kararların takip edilmesi gerektiğinin altını çizerek konuşmasına başladı.  ESAM’ın çok güçlü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyen Arınç, “ESAM, Erbakan Hocamızın öngörüsü ve desteği ile kurulmuştur. 50 yıldır Türkiye’nin en önemli sivil kuruluşlarındandır. 28 yıldır bu hizmet sürüyorsa burada ESAM’ı tebrik etmek lazım. Recai Kutan’ın yol gösteren konuşması çok önemli. Erbakan Hocam bu tür toplantılarla ilgili ‘Biz sadece buraya konuşmak için değil, buraya neticelendirmek için geliriz’ derdi. Yemen bombalanıyor. Yemen yok oluyor. Kim bombalıyor hemen yanındaki Müslüman ülkeler yapıyor. Keşmir’in ilhak kararına sadece Türkiye sesini çıkardı.  Müslümanlar arasındaki anlayış farkları nasıl bizi birimize düşman ediyor. Müslümanlık kelime-i şahadet ile bitmiyor, kelime-i şahadetle başlıyor. İşlerimizin Müslüman’ca olması gerekiyor. Müslümanlar olarak siyasetle geleceğiz. Ve böylelikle doğru işler yapacağız” şeklinde konuştu.

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dünyanın yeni bir gayya çukuruna doğru sürüklendiğini dile getirerek, “Neoliberal emperyalizm kendi çekim alanına dâhil ettiği her şeyi dönüştürüp ifsad ediyor. Kültürel emperyalizm bizi geleneklerimizden, inançlarımızdan, kültürümüzden uzaklaştırıyor. İnanca ahlaka, ontolojiye, aileye, kültüre, fıtrata saldırıyor.  Bugün insanlığın dünyada şu 3 temel prensibin hâkim kılınmasına ihtiyacı vardır.  Barış, adalet ve merhamet. Dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu bu şeyi dünyaya hâkim kılacak olan Müslümanlardır.  Müslümanlar olarak bu gidişe dur demek birinci vazifemizdir. Ancak bunu yaparken İslam dünyasının 2 büyük krizini aşmamız gerekmektedir. Bunlardan biri epistemik, diğeri yönetsel krizdir. Epistemik kriz, Batı paradigmasının ürettiği bilgi, yöntem ve kültür karşısında etkisiz kalmamıza neden olmaktadır. Yönetsel kriz ise ahlaki çürümeye, fakirliğe, cahilliğe, kaynakların israfına neden olmaktadır. Bu krizi aşmayı ve dünyayı yeniden kurmayı başarabiliriz” diye konuştu.

 

Bangsmoro Başbakanı Hacı Murat İbrahim, “Bangsmoro Özerk Hükümeti Başbakanı olarak sizlere hitap ediyorum. Bugün 50 yıllık bir mücadelenin meyvesini görmektesiniz. Bildiğiniz gibi Bangsmoro Güney Filipinler’de yer alan bir bölge. Aynı zamanda Müslüman’ız. Bizler resmi olarak Bangsmoro halkı olarak tanımlanmaktayız. Bizler hem İspanyollara hem de Amerikalılara karşı Müslümanlığımızı vatanımızı koruduk.  Bizler Filipinler’in bir parçası olmadığımızı dile getirdik ve 1968 yılında karşı koymaktan başka çaremiz olmadığından kendi dinimizi, vatanımızı vatandaşlarımızı korumak için mücadelemizi başlattık” dedi. Başbakan Hacı Murat İbrahim konuşmasına şöyle devam etti: “1984 yılında ilk defa Türkiye’ye geldim. Ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’la o zaman tanıştım ve onunla sürekli irtibatımız devam etti. Ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bu müzakere sürecinin bir parçasıydı en başından beri. Ve nihayet Güney Filipinler’de Müslümanlar olarak Bangsmoro Özerk Hükümeti’ni kurduk. Bizler şimdi de bu dönüşümü nasıl gerçekleştirebileceğimiz üzerinde çalışıyoruz. 50 yıllık bir devrimin üzerine bir hükümet kurduk. Bu yüzden başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerinin desteğine ihtiyacımız var. Şimdi Türkiye’de eğitim gören 150’den fazla öğrencimiz var. Demokrasinin güçlenmesi için Türkiye’nin desteğine her zaman ihtiyacımız var. Aynı zaman STK’ların da desteğine ihtiyacımız var. Özellikle bölgemizde maden kaynakları çok zengin onun için başta Türkiye’deki yatırımcılar olmak üzere diğer bütün İslam ülkelerine davette bulunuyorum. Her zaman davamızın arkasında durmaya devam edeceğim.”

 

Filistin Hamas Hareketi Sözcüsü Sami Ebu Zuhri; “Bu toplantı son derece önemli. Çünkü ümmetin sorunlarına çözüm bulmak için düzenlendiğini düşünüyorum. Bu toplantı vesilesiyle bütün ümmetin sorunları olduğu gibi Filistin meselesinin de masaya yatırılmasını önemli görüyorum. Filistin halkı İsrail’in zulümlerine rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Ve yeteneklerini geliştirmeye özen göstermiştir. İslam ümmeti lider bir ümmettir ve bu liderliği tekrar ele geçirmelidir. İsrail’in suçları asla Filistin halkının azmini kıramayacaktır. İslam ülkelerine davette bulunuyoruz, Filistin ve Kudüs özgür olana kadar.”

 

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen 28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, protokol konuşmalarının ardından panellerle devam etti. 2 gün süren kongre sonuç bildirgesinin yayınlanmasının ardından sona erdi.

16-12-2019